Üzümsüz Üretilen Sentetik Veya Moleküler Şarap
Şarap, üzüm şırası fermente edilerek yapılıyor. Maya, üzüm şırasındaki şekerleri alkole dönüştürür. Bu fermantasyon süreci aynı zamanda yüzlerce lezzet bileşiği oluşturur ancak zaman alır ve her defasında değişken sonuçlar çıkabilir. Bu sürecin daha basit bir yol olabilir mi sorusunu soruyor Ava Winery.
Ava Winery, San Francisco’da faaliyet gösteren bir start-up. “Suyu 15 dakika içinde şaraba dönüştürebiliriz.” iddiasındalar. Üzüm olmadan, şırasına gerek duymadan lezzet bileşenlerini moleküler olarak bir araya getirerek ve alkol ile birleştirerek mükemmel şaraplar yapabileceklerini belirtiyorlar. Moleküler şarap, üzüm yetiştirme ihtiyacını ve şarabın uzun fermantasyon süreçlerini ortadan kaldırıyor ve kesinlikle çok daha ucuz olacağını vadediyor.
Ava Winery, klasik şarap üreticileri ve araştırmacılardan gelen sert direnişle karşılaşıyor.
Şarap, yapay olarak taklit edilen ilk içki olamaz.
Moleküler şarap üretilebilir ancak gerçeği ile rekabet etme şansı bulamaz.
Yeni nesil robotlara veya yapay zeka yazılımlarına içirsinler bu şarabı. Siri, Bixby, Alexa, Google Asistan, Cortana muhtemel müşterileri olabilir.
Tüketicilere satılacak bu şeyin, etiketinde “şarap” kelimesi yazamaz.
Tepkiler bu şekilde devam ederken Ava firmasının twitter başlık açıklaması fazla kışkırtıcı. “ bu şarap mükemmellik için tasarlandı. Güle güle üzüm; merhaba gelecek”
Deniz Altında Şarap Yıllandırmak Mümkün Mü?
Sualtı gerçekte yıllandırılacak şaraplar için uygun bir ortam mıdır? Bu sorunun cevabına bazı uzmanlar evet diyor. Denizin derinliklerinde ışık ve ses yok. Suyun tuzluluğu ve hafif deniz hareketi, şarapların korunabilmesi için ideal bir ortam oluşturuyor. Sualtında seçilen derinliğin nispeten sabit bir ısıda ve basınçta kalmaya eğilimli olduğu düşünülürse oluşan bu atmosfer bazı şarapların yıllandırılması için mükemmel bir ortam olabilir.
Şarapların deniz altında depolanarak yıllandırılması, bu meraklı çabayı gerçekleştiren şaraphaneler ve bölgeler için şarap turizmine ilginç bir alternatif olabilir. Deniz altındaki yüzeye önceden dağınık olarak yerleştirilmiş şişeleri aramak için sualtı turları sunan ve sonrasın da buldukları şarabı tatma fırsatı sunan şirketler zaten var.
Sualtı şarap yıllandırma deneyimini gerçekleştirmiş bir kaç proje ise şöyle;
Espelt, Girona, Katalonya, İspanya
Emporda, İspanya'da bir şarap bölgesi. Espelt Viticultors şaraphanesi sualtında 400 gün boyunca 300 şişe şarap yıllandırdı. Sualtının, tanen ve yıllanma üzerindeki etkisini gözlemlemek için genç şarapların ve yıllandırmaya uygun nadide şarapların bir çok türünü sualtında depoladılar. Etkiyi tüm kategorilerde gözlemleyebilmek için sualtında gerçekleşen bu deneyimde tatlı şarap ve şampanya da depolandı.
Espelt'in CEO'su Xavier Cepero, genç şarapların bu deneyimden başarılı çıkamadığını ancak yıllandırılmaya uygun şarapların, deniz altında çok iyi bir performans sergilediğini belirtiyor.
Mira Şaraphanesi, Napa Vadisi, ABD
Mira Şaraphanesi, 3 ay boyunca özel kafeslere yerleştirdiği 48 şişe 2009 Cabernet Sauvignon ile başlamışlar bu deneyime. Başlangıçta bu ilk grup Cabernet Sauvignonlar 48 dolara satılmış ancak bugün sualtında yıllandırılmış bir şişe şarap 1.000 dolardan alıcı buluyor.
Luis Perez Şaraphanesi, Jerez de la Frontera, Cadiz, Endülüs, İspanya
“Garum Submarino” adlı proje İspanya'nın Endülüs denizindeki ilk sualtında yıllandırılmış şarap projesidir.
Fransız meşe fıçılarda dinlendirilmiş şaraplar şişelendikten sonra 12 metrelik bir derinlikte ve 14 santigrat derece sabit sıcaklıkta, 12 ay sualtında yıllandırıldı. Şişeler bir amfora formu ile kaplandı. Her bir amforanın tek, benzersiz, size özel olmasının yanı sıra yaklaşık 200 Euro 'luk bir fiyat ile satıldığını da belirtmeliyiz.
Şarap Sever Kadınlar İçin Tasarlanmış Çanta
Bella Vita firması, ağır, cam şarap şişelerinin ortalıkta dolaştırma güçlüğü çekmeden, nerede olursanız olun şarap içebileceğiniz bir çanta yarattı. Sadece bir kadeh bulmanız yeterli.
Çanta, "Parti çantası" olarak tanımlanıyor. Sızıntıya karşı yalıtımlı bir cep var çantanın içinde. Çantanın dış yan tarafındaki gizli fermuarlı bir bölümün içine şarap musluğu gizlenmiş. 1,5 litre sıvı taşınabiliyor veya 2 şişe şarap.
Ürün patent onayı bekliyor. Ürün deri görünümlü bir kaplamaya sahip. İç kısımda beyaz puantiyeli pamuklu kumaştan bir astar bulunuyor. Dışındaki iki sağlam kayış, "gizli içeceğin" her yerde kolayca taşınmasını sağlıyor. Çantanın iki rengi var (kırmızı veya mavi) yaklaşık 75 dolara satılıyor.
Portakal Şarabı – Turuncu Şarap
Portakal şarabı biraz yanıltıcı bir ifade aslında. Bu portakal ile yapılan bir şarap değil esasen. Ne de bir kokteyl olan Mimosa (iki ölçek köpüklü şarap, bir ölçek portakal suyu karışımı.) kokteyli de değil. Portakal şarabı tamamen farklı bir şey.
Portakal şarabı namı diğer turuncu şarap nedir o zaman ?
Portakal kabuğunun, beyaz şarap şırasında bekletildikten sonra fermente edilmesiyle üretiliyor. Genellikle tatlı şarap yapımında kullanılan beyaz üzümler tercih ediliyor. Sonuç olarak portakal kabuğu ile tatlandırılmış beyaz bir şaraptır. Turuncu Şarap genellikle koyu turuncu ve kahverengidir. Kahverengi renk, fermantasyondan önce üzümlerin güneşte kurutulmasının bir sonucudur.
Turuncu şarap trendi, rose şarabı tahtından indirebilir mi? Kimi şarap yazarları bu soruyu soruyor artık.
Dünya listelere girmiş en iyi 10 portakal şarabı
Tbilvino Qvevris
Cos Pithos Bianco
Serragghia Bianco Zibibbo
Weingut Sepp & Maria Muster Erde
Andert Ruländer
Dario Princic Vino Bianco Jakot
Foradori Fontanasanta Nosiola
Castagna Harlequin
Ageno La Stoppa
Ramaz Nikoladze Tsolikouri
Şaraplık Meşe Fıçılar
Fransızlar, çivi kullanmadan ürettikleri, el yapımı şaraplık meşe fıçıları ile de ünlüler. Allier, Limousine, Nevers, Tronçais ve Vosges ormanlarından gelen meşelerden yapılıyor bu fıçılar. Her meşeden, şarap fıçısı yapılamıyor.
80-100 yıllık meşe ağaçlar kesilerek ve her kesilen meşe ağacının yerine yenisinin dikilerek yapılıyor bu işlem. Meşe fıçılar, 7 santim eninde, 95 santim boyunda kesilen 30 tahtadan, içinde ateş yakılarak ve esnetilmek sureti ile üretiliyor.
Bu gün meşe fıçı işine girseniz torununuz kazanabilir gibi görünüyor.
Bir Film: Koku İmparatorluğu- The Empire of Scents
Fransızca adı Le Nez - Burun olan film, belgesel tarzındaki ilk çıkışını, koku duyumuzun öneminin araştırılmasıyla yaptı. Koku almanın günlük hayatımızda oynadığı önemli rolü, sommelierler, parfüm yaratıcıları, trüf mantarı avcıları ve hayatı, kariyeri burun ile yakından bağlantılı insanlar anlatıyor. Belgesel, aynı zamanda koku alma duyumuzun hayatta kalma içgüdülerimizi nasıl yönlendirdiğini ve duyusal deneyimlerimizi nasıl zenginleştirdiğini inceliyor.
Imdb : 7,2
Yönetmen: Kim Nguyen
Yazan : Kim Nguyen ve Max Borg
Yapımcı: Lucie Tremblay
İzmir’de Açık Alkollü İçki Satan Mekan Sayısı Nedir?
Açık Alkollü İçki Satan Mekanlar: Alkollü içkinin açılarak servis edildiği restoranlar, cafeler, barlar, oteller vb. anlamına gelmektedir.
İzmir - Tüm İlçeler – Açık alkollü içki satan mekanlar - Faal olanlar 2.747 mekan
İzmir - Tüm İlçeler – Açık alkollü içki satan mekanlar - 2018 yılı SUİ (Süre Uzatım İzni) henüz alınmamış 526 mekan
GKGM (Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü) 11 Mayıs 2018, saat 13.10 de yapılan taraması sonucuna göre İzmir’de GKGM izinli 3.273 açık alkollü içki satan mekan var.
GKGM (Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü) eski adı TAPDK (Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu) verileridir.