Cilalı Taş Devri’nden beri insanoğlu, bugün güneydoğu Gürcistan olarak bilinen bölgede yaşıyor ve tarımla uğraşıyor. Yeni bir keşif, bölge halkının o dönemden beri şarap ürettiğini de ortaya koydu. Bir şeye öncülük etmenin gücü tartışılmaz. Şarap konusundaysa işler biraz karmaşık. Çünkü şarabı ilk kez kimin bulduğu tam olarak bilinmiyor. Yeni bir arkeolojik keşif, bu durumu değiştireceğe benziyor. Bu da, şarabın bu bölgede doğduğu anlamına geliyor. Gürcistan Ulusal Müzesi'nden David Lordkipanidze, “Artık ilk şarabın, neredeyse 8 bin yıl öncesine ait bu kavanozlarda üretildiğinden eminiz,” şeklinde konuşuyor. Araştırma, Proceedings of the National Academy Science dergisinde yayınlandı.
Bu gerçek, Gürcistan Ulusal Müzesi’nden araştırmacılar, bir zamanlar bu eski kil kavanozları dolduran sıvının kalıntılarını incelerken ortaya çıkmış.
Pennsylvania Üniversitesi'nden Patrick Mcgovern, “Çömlekte sıvıyı emen delikler var. Laboratuvara getirdiğimiz çömleklerdeki eski organik maddeleri, metanol veya kloroform gibi çözücüleri kullanarak ayrıştırıyoruz. Bu organik maddeleri önce katılaştırıp sonra inceliyoruz,” şeklinde konuşuyor. İnceleme sırasında, üzüm fermantasyonunda kullanıldığına inanılan her çeşit bileşik ve asit izine rastlanmış. Gürcistan şarabı, üzüm suyunun, şarabın, üzüm saplarının ve çekirdeklerinin kil kavanozlara dökülüp, üzerinin kapatılıp, aylarca dinlenmeye bırakıldığı çok özel bir yapım sürecinden geçiyor. Uzmanlar, bu tarifin 8 bin yıldır değişmediğini söylüyor. Gürcistan Şarap Birliği'nden Shalva Khetsuriani, “Şarap yapımına 8 bin yıldır hiç ara verilmemiş olması çok ilginç. Şarap teknolojisinin binlerce yıldır muhafaza edildiği Gürcistan, doğal koruma alanı kabul edilebilir,” diyor. 500 çeşit üzüm yetiştirilen Gürcistan, dünyaya 61 milyon şişe şarap ihraç ediyor.