Claudio Rosmino, Euronews : “Avrupa’da gıda dolandırıcılığı milyonlarca Euro’ya mal oluyor ve sahtelicekten en çok etkilenen tarımsal ürünlerin başında şarap geliyor.
En son gelişmiş teknoloji ve teknikler sayesinde üzümlerin kalitesini ve kökenini kontrol etmek mümkün, bu şekilde hem üreticiler hem de tüketiciler korunuyor.”
Son on yılda Avrupa şarapları giderek gelişen dolandırıcılık teknikleri ile tehdit altında. Bunu önlemek için şarabın gerçekliğinin teyit edilmesi için yeni ve daha güçlü yöntemler ürettildi.
Avrupa Birliği Ortak Araştırma Merkezi (JRC) tarafından koordine edilen bu ‘adli çalışmayı’ gerçekleştirmek için, üretim bölgelerinde toplanan otantik şarapların kimlik verileri modern analitik teknikler kullanılarak oluşturulmaktadır.
Catania’daki İtalyan Tarım Bakanlığı tarafından görevlendirilen bu müfettişler, Etna’nın üzüm bağlarında analiz ettirmek için üzüm topluyorlar.
Grazia Laura Gambino, kimyacı: “Şarabın gerçek olup olmadığını kontrol etmek için elde ettiğimiz örnek üzerinde izotop oranlarını elemizdeki referans verilerle karşılaştırıyoruz.
Peki bu nasıl oluyor? İlk önce, elimizdeki veritabanından o yılın referans örneklerini seçiyoruz ve daha sonra bağdan elde ettiğimiz eşantiyon örneğinin karakteristiklerini bizde bulunan verilerle karşılaştırıyoruz.”
Üzüm numuneleri toplandıktan sonra, araştırmacılar örnek için küçük miktarda şarap üretiyor ve şarabın alkol ile suyunun izotopik özelliklerini belirlemek için gelişmiş tekniklerle analiz yapıyor. Sahte şarap ürütimindeki en fazla kullanılan teknikler su, alkol ve şeker ilavesi olduğu için bu analizler oldukça önemli.
Bu veriler daha sonra Belçika’daki AB Ortak Araştırma Merkezi’nde bulunan Şarap Veri Bankası’na gönderiliyor. Araştırma merkezin laboratuarlarında, gerçek bir şarabın kimliğini belirlemek için nükleer teknolojilerin nasıl kullanıldığını görebiliriz.
Vasiliki Exarchou, AB Ortak Araştırma Merkezi’nde kimyacı: “Bu, bir şarabın destilasiyon tekniyle elde edilen bir alkol örneği. Mesela, şarabın alkol çizgisini artırmak için şeker eklenirse,ortaya çok farklı bir resim çıkacaktır.”
Nükleer manyetik rezonans ve kütle spektrometresi, şarabın kimliğinin doğrulanması için en güçlü analitik araçlardır, çünkü bunlar, numunenin atom seviyesinde (izotoplar) bir resim çıkartır; bu özellikler de belirli bir doğal ortama bağlıdır (örnegin: enlem, yükseklik, sıcaklık, yağış miktarı gibi…)
Eric Aries, AB Ortak Araştırma Merkezi’nde kimyacı: “Burada belirlediğimiz şey, özellikle, şarap suyundaki oksijen endeksi. Avrupa’daki oksijen değerleri enlem derecesine göre değişir, bu nedenle mesela Sicilya’da üretilen şarapların oksijen değerleri Almanya’da üretilenlerden daha yüksektir.”
Avrupa Birliği’ndeki araştırmacılar her yıl kendi ülkelerinde yapılan tüm şarapların güncellenmiş bir profilini üretmektedir. Daha sonra tüm bu bilgiler AB Ortak Araştırma Merkezine gönderilir.
Alain Maquet, Avrupa Şarap Kontrol Merkezi yöneticisi: “Bütün bunlar, ülkeye, bölgeye ve şarap türlerine göre emin bilgilere sahip olmamızı sağlar. Sadece karşılaştırılmış verilerle elimizdeki şarabın otantik olduğundan emin olabiliriz. Yılda yaklaşık 1600 numune veritabanına ekleniyor ve şu ana kadar bu veritabanında 20 binin üzerinde şarap örneği bulunuyor.”
Tüm üye ülkelerin kullanımına sunulan bu bilgiler, bir şarabın sahte olduğundan şüphelenildiğinde yasal işlemler yapılması için kritik öneme sahip oluyor.
Euronews